Op.Dr. Günnur Yüce MENÜ

HPV  Virüsü Ve Kadın Sağlığı Hakkında Kapsamlı Rehber

HPV  Virüsü Ve Kadın Sağlığı Hakkında Kapsamlı Rehber

HPV Virüsü Nedir ?

HPV  (Human papilloma virüs) 200 den fazla türü bulunan papillomavirus ailesinden bir DNA virüsüdür. Her geçen gün yeni türleri de tespit edilmektedir. Bu virüs vücudun değişik bölgelerindeki deri ve mukozalarda siğil oluşumuna ve bazı kanser türlerine yol açabilmektedir.

Kadin Sagligi ve HPV

Risk Sınıfına Göre HPV Türleri Nelerdir?

Virüsün 100 civarındaki türü özellikle genital bölgeye yerleşmektedir. Bunların arasından da  20 kadar tür özellikle klinik belirti ve rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu yüzden klinik pratikte, bu 20 tür düşük risk ,orta risk ve yüksek risk grubu olarak sınıflandırılmış ve bunlara yönelik tarama testleri geliştirilmiştir.

  • Yüksek riskli HPV türleri :16,18,31,33,35,39,45,51,52,56,58,59,68,73,82
  • Olası yüksek risk (orta derece):26,53,66
  • Düşük risk:6,11

HPV Virüsü Nasıl Bulaşır?

Hücre içinde yerleşen ve dış ortamda yaşama şansı çok düşük olan bir virüs olduğundan ana bulaş yolu cilt ve mukozaların birbirine direkt teması yoluyladır. Yani cinsel ilişkide genital bölge derisinin ( Kasık bölgesi, vulva yani iç ve dış dudaklar, erkekte kasık ve scrotum yani testisleri örten deri, penis) birbirine teması, yine vajinal ilişkide vajina mukozası ve penisin teması ve eğer anal ve oral ilişki olduysa  rektum( anüs) ve ağız mukozası ile temas da bulaşa yol açar. Daha nadir olarak enfekte havlu ve çamaşırlar, hamam, tuvalet gibi bulaşma yolları da olabilir.

Ayrıca enfekte materyalle bulaşmış ellerle kız bebeklere bakım verilmesi sonucunda, vajinalarında virüs saptanmış az sayıda bebek de rapor edilmiştir. Yine gebelikte rahim ağzında virüs taşıyan kadınların vajinal doğum yapması sırasında bebeklerin boğaz, yutak bölgelerinde nodüller oluşabilmektedir. Bunlar nadir olgular olup ,ana bulaş yolu cinsel ilişki olarak kabul edilmektedir. Virüs taşıyan partner her zaman semptomatik (belirti veren) olmayabilir. Bazen yıllarca virüsü sessizce taşıyan bir portör olabilir. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde de virüs yükü artarak bulaştırıcılık artabilir veya semptom (siğil) verebilir.

HPV Virüsünün Rahim Ağzı Kanseri İle İlişkisi

Servix (rahim ağzı) kanseri tüm dünyada kadınlarda en sık görülen kanserler arasında meme kanserinden sonra ikinci sırada yer alır. Maalesef ki ileri evre servix kanseri aralarında en ölümcül risk taşıyanıdır. Ancak son yıllarda servix kanserinin ,kanser öncesi dönemde (prekanseröz lezyonlar) veya erken dönemde yakalanmasını sağlayan PAP smear ve HPV virüs taramalarının ve tabiki  koruyucu aşılamanın  yaygınlaşması  ile bu risk giderek düşmektedir. Düzenli yapılan tarama testleri sayesinde  erken dönem yakalanan servix kanserinde 5 yıllık sağ kalım oranı %92 dir. Tarama testlerinin yaygınlaşması yanında ,yüksek riskli HPV virüslerine karşı geliştirilen aşının da katkısı büyüktür.

Rahim ağzı (servix) kanserlerinin %95 den fazlasında HPV virüsü pozitif bulunmuştur. Yani diğer tetikleyici faktörler de kanser gelişimine etki etse de en büyük tetikleyici faktör HPV virüsüdür. Bu  vakaların da  yaklaşık %75-80 de TİP 16 ve TİP 18 saptanmıştır. Buradan  HPV ile enfekte olan herkesin kanser olacağı çıkarımı yapılmamalıdır tabiki. Örneğin akciğer kanserinde bilinen en büyük risk faktörü sigara olmakla birlikte, sigara içen herkes akciğer kanseri olmayacaktır. Bütün kanser türlerinde olduğu gibi birden fazla etken bir araya gelerek riski arttırmaktadır.

Cinsel aktif bireylerin yaklaşık %75 i hayatlarının bir döneminde  HPV ile karşılaşmaktadır. Özellikle 30 yaşa kadar olan dönemde vakaların %90’ında 1ila 3 yıl içinde bağışıklık sistemi tarafından  virüs vücuttan atılmaktadır. Geriye kalan %10 luk kesimde  ilave olan diğer risk faktörlerine göre yaklaşık %4-5 kanser öncüsü lezyonlara, %1 oranında da kansere yol açar.

HPV Virüsünün  Genital Siğillere Ve  Diğer Hastalıklara Etkisi

HPV virüsünün bazı türleri genital bölgede siğil oluşumuna yol açabilir.(tip 6 ve 11)Bu siğiller vulva dediğimiz bölgenin çeşitli yerlerinde bir ya da birden fazla olabilir. Bir tane ile başlayıp giderek yaygınlaşabilir veya aynı anda birden fazla çıkabilir. Vulva (dış ve iç dudaklar, vajina girişi, dış dudaklar ile makat arasındaki bölge) ,anüs çevresi veya kasıklarda lezyonlar görülebilir.

Toplu iğne başı veya mercimek gibi boyutlarda olabilir. Bir araya toplanarak kümeler oluşturup daha büyük boyutlara da ulaşabilir. Ağrısızdır, kansere dönüşüm gibi bir riski olmamakla birlikte fiziksel ve kozmetik olarak rahatsız edicidir. Psikolojik açıdan da kişiyi  oldukça olumsuz etkileyen bir tablo yaratırlar.

Tedavide yerleştiği bölgeye ve boyutuna bağlı olarak ilaç tedavisi, koter( yakma), cryoterapi( dondurma), lazer, yöntemlerinden biri kullanılır. Bazı vakalarda hastayı bağışıklık sistemi açısında destekleyici sistemik tedaviler ve önerilerle spontan regresyona bırakılabilir. Yine HPV virüsünün bazı türleri; daha nadir olmakla birlikte, anal kanserlere ( makat), baş-boyun bölgesi (gırtlak, yutak),dudak dil gibi ağız içi kanserlere de yol açabilir.(Oral ve anal seks ile bulaşan virüsler)

HPV Virüsünü  Taşıyan Kadınlar İçin Risk Faktörleri

Daha önce de bahsettiğim gibi sadece virüsün vücuda girmesi  hastalık veya kanser oluşumu için  tek başına yeterli değildir. İlave risk faktörleri de virüsün kanserojen potansiyelini  tetikler. Bunlar;

  • İlk cinsel ilişki yaşının erken olması ( 18 yaş altı)
  • Multipartner yani birden çok sayıda partnerle olmak veya cinsel partnerinin multipartner olması)
  • sigara kullanımı
  • Kötü beslenme, hareketsiz yaşam, uyku bozuklukları, obezite, stres ve buna bağlı olarak immün sistemi ( bağışıklık sistemi) zayıf olan hastalar
  • Bazı hastalıklar nedeniyle kullanılan immünsüpressif ( bağışıklık baskılayıcı ilaçlar, bazı immünsüpressif hastalıklar (HİV gibi)
  • Sık geçirilen vajinal enfeksiyonlar, vajinal florayı bozan uygulamalar( kozmetikler, deterjanlar, uygun olmayan intim ürünler vs. )

HPV Virüsünün Tedavisi

HPV’nin kendisi için kesin bir tedavi yoktur, ancak virüsün yol açabileceği sağlık sorunları kontrol altına alınabilir ve önlenebilir.

HPV Bağışıklık Sistemi Tarafından Yok Edilebilir mi?

Evet! Çoğu insanın bağışıklık sistemi, HPV’yi 1-2 yıl içinde kendiliğinden temizler. Ancak bazı HPV türleri vücutta uzun süre kalabilir ve siğillerin veya rahim ağzı kanseri gibi ciddi hastalıkların gelişmesine neden olabilir. Bu yüzden HPV taşıyan kişilerin düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemesi çok önemlidir.

HPV Tedavisi İçin Neler Yapılabilir?

Genital Siğillerin Tedavisi


HPV’nin bazı türleri genital siğillere neden olabilir. Bunlar, rahatsız edici olabilse de kanserle ilişkili değildir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Krem veya solüsyonlar: Doktorun önerdiği ilaçlar siğillerin küçülmesine veya tamamen kaybolmasına yardımcı olabilir.
  • Koterizasyon (Yakma): Siğiller elektrik akımıyla yakılarak temizlenebilir.
  • Cryoterapi (Dondurma): Siğiller sıvı nitrojen ile dondurularak düşmesi sağlanır.
  • Lazer veya cerrahi yöntemler: Büyük veya dirençli siğiller için uygulanabilir.

Rahim Ağzı (Serviks) Değişikliklerinin Tedavisi

HPV, rahim ağzındaki hücrelerde değişimlere yol açabilir. Bu değişimler erken tespit edilirse kansere dönüşmeden tedavi edilebilir. Bunun için:

  • Smear (PAP) testi ve HPV testi düzenli olarak yapılmalıdır.
  • Kolposkopi ile doktor, rahim ağzındaki hücreleri daha detaylı inceleyebilir.
  • Anormal hücreler varsa, LEEP veya konizasyon adı verilen küçük cerrahi işlemlerle alınabilir.

HPV Virüsünden Korunma Yöntemleri

  • Erken yaşta cinsel ilişkiden kaçınmak: Özellikle 18 yaş altında genital organlar yapısal ve hormonal olarak gelişimini tam olarak tamamlamadığı için HPV ile karşılaşma sırasında dokular virüse karşı daha savunmasızdır.
  • Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmak: Tam koruma sağlamasa da bulaşı azaltmakta, en azından cinsel yolla bulaşan ilave enfeksiyonları azaltarak yardımcı olmaktadır. Çünkü prezervatif, Hpv’nin bulaşacağı genital bölge derisini tam olarak kaplamamaktadır. Yaygın olmamakla birlikte ve kullanım zorluğu nedeniyle pek tercih edilmeyen kadın prezervatifi daha büyük alanı kapattığı için daha koruyucudur.
  • Tek partner yani güvenli cinsellik: İlişkilerde hem kadının hem de erkeğin tek eşli olması hem kişisel sağlık açısından hem de virüsün toplumsal yayılma hızını azaltmak açısından önemlidir. Siz aşılı olabilirsiniz veya bağışıklık sisteminiz güçlü olabilir ama bir başkası aynı şansta olmayabilir. Bu ömür boyu tek bir insanla birlikte olmak zorunluluğu gibi algılanmamalıdır tabiki:) Ebetteki ruhsal , bedensel ve sosyal uyumsuzluklar nedeniyle ilişkiler bitebilir, partner değişebilir. Burada sözü edilen tek eşlilik bir ilişki içindeyken eşzamanlı başka ilişkiler içinde olmamaktır.
  • Aşı yaptırmak: Özellikle erken yaşta ve ilk cinsel ilişki öncesi yapılan aşı yüksek oranda koruyucudur. Rahimağzı kanserlerinin %70-80 den sorumlu olan TİP 16, 18 VE DİĞER %15 inden sorumlu 31,33,45,52,58 ve genital siğillerden sorumlu TİP6,11 e karşı geliştirilmiş dokuzlu  ( 9 HPV tipine karşı geliştirilmiş ) aşı uygun dozda ,uygun yaşta ve özellikle de ilk cinsel ilişki öncesi yapıldığında  bu virüsün yaptığı kanserlere karşı tam koruma sağlar.

9-14 yaş aralığında kız ve erkek çocuklara 2 doz halinde , 15 yaş ve üzerinde (45 yaşa kadar ) 3 doz halinde uygulanır.(0-2-6.ay). Aşı ne kadar erken yaşta ve ilk cinsel ilişki öncesi yapılırsa o kadar etkili olmaktadır. Çünkü bağışıklık sistemi genç yaşlarda daha güçlüdür. Ancak doktorunuzun önerisine göre  daha ileri yaşlarda ve HPV virüsü kapıldıktan sonra da yapılabilir.

  • Bağışıklık sistemini güçlü tutmak : sağlıklı beslenmek, spor yapmak, düzenli uyku, stres yönetimi, sigara ve alkol gibi toksik maddeler kullanmamak gibi yaşam düzenlemeleri önemlidir.

HPV Tanısı Ve  Yönetimi

Bütün hastalıklarda olduğu gibi HPV virüsünün de tanısı muayene ve laboratuvar testleri ile yapılır. Tabiki sadece semptom veren vakalarda muayene ile tanı konabilir. Ama çoğu HPV taşıyıcısı semptom vermemektedir. yani asemptomatik vakaların yakalanması ancak tarama testleri ile mümkün olmaktadır.

HPV Tarama Testleri Nelerdir?

PAP SMEAR TESTİ; 20 yaş üzeri cinsel aktif kadınlara en az 3 yılda bir smear testi yapılmalıdır. Hatta duruma göre doktorunuz yılda bir smear testi de önerebilir. Klinik olarak semptom veren bir durum olmadığı zaman 30 yaşına kadarki dönemde sadece smear testi yeterlidir.

Ama semptomatik olan ( genital siğil) veya smear testinde şüpheli bulguları olan kadınlara ilave HPV TESTİ  de yapılmalıdır. 30 -65 yaş arası kadınlarda HPV + PAP SMEAR in birlikte yapılması demek olan KO-TEST  3  yılda bir yapılmalıdır.

HPV POZİTİF  olan vakalarda yönetim ve takip tespit edilen HPV türüne, hastanın smear bulgularına ve kişisel muayene ve yaşam tarzına uygun olarak doktoru tarafında belirlenir.  

Bazı vakalarda takip ve yaşam düzenleyici öneriler ( bağışıklık güçlendirici sağlıklı yaşam önerileri) yeterli olurken bazı vakalarda tedavi gerekir. (LEEP KOTERİZASYON, KONİZASYON gibi.. ) Takip sıklığı kişiye ve HPV tipine göre belirlenir.

HPV Testi Nasıl Yapılır?

Vajinal muayene esnasında smear testine benzer şekilde özel steril fırçalar ile rahim ağzında alınan sürüntü örneği , özel bir sıvı içine konarak laboratuvara gönderilir. Ağrısız , risksiz ve kısa süreli bir işlemdir.

HPV İle İlgili Sık Sorulan Sorular

HPV taşıyıcıları hamile kalabilir mi?

EVET ; HPV pozitif olmak gebe kalma sürecine veya gebelik süreci üzerinde olumsuz bir etkiye sahip değildir. Ancak pozitif olduğu saptanan kadınların tedavi ve aşılama süreci tamamlanmış olmalıdır.

Mümkünse klinik olarak semptomatik yani siğil ve rahim ağzında prekanseröz lezyon olan kadınların uygun tedavileri tamamlanıp öyle gebe kalmaları önerilir. Fakat mevcut gebelik sürecinin herhangi bir  evresinde hpv lezyonları ortaya çıkarsa , gebeliğe uygun tedaviler uygulanabilir ve buna rağmen düzelme olmayabilir.

Gebelik sürecinde HPV aşısı da yapılmamaktadır. Bu durumda lezyonların yerleşim bölgesine ve yaygınlığına bağlı olarak bazı vakalarda sezaryen ile doğum önerilebilir.

HPV kendiliğinden geçer mi?

EVET; Özellikle bağışıklık sistemi güçlü olduğunda bütün viral enfeksiyonlar gibi hpv de kendiliğinden geçebilir.

HPV erkeklerde de görülür mü?

EVET;  erkeklerde de genital siğiller görülebildiği gibi asemptomatik olarak taşıyıcı da olabilirler

HPV aşısı olanlar da enfekte olabilir mi?

EVET; aşının uygulandığı yaş, ilk cinsel deneyim öncesi mi uygulandığı, kişinin bağışıklık yanıtına bağlı kişisel farklılıklar olabilir ve %!00 koruma sağlamayabilir. Ancak uygun aşılamanın HPV virüsü ile bulaş olsa dahi virüsün vücuttan atılma hızını arttırdığı ve klinik lezyon oluşumunu azalttığın bilinmektedir.

Sonuç Ve Değerlendirme

Özellikle son yıllarda yaşam tarzındaki değişikliklerin ,tüm viral enfeksiyonların yaygınlığını ve seyrini değiştirmesi gibi HPV ye maruz kalma ve klinik seyrinde farklılıklar da olmuştur. Bu durum kişisel sağlık üzerindeki olumsuz etkileri başta olmak üzere; toplum sağlığı açısından da maddi, manevi , psikolojik ve sosyal sorunlara yol açmaktadır.

Özetle ; HPV den korunmak için başta erken yaşta aşılamanın rutine binmesi, tek ve güvenli ilişkilere önem verilmesi, sigara kullanımının kısıtlanması, sağlıklı beslenme, spor ve uyku düzeni gibi olumlu yaşam alışkanlıklarının kazandırılması çok önemlidir. Bunlara dikkat edilmesi durumunda sadece HPV virüsü değil bir çok mikrobik hastalıklardan korunmak mümkündür. Sonuçta da hem beden hem de sağlığın ayrılmaz parçası ruhsal sağlık korunmuş olacaktır.

HERKESE SAĞLIKLI, MUTLU, GÜVENLİ BİR CİNSEL YAŞAM DİLERİM..

İletişim Bilgileri:

Kadın Hormon Bozuklukları, Genital Estetik, İnfertilite ve Cinsel Sağlıkla İlgili her konuda aşağıdaki linke tıklayarak iletişim kanallarımızdan bize ulaşabilirsiniz:

https://drgunnuryuce.com/iletisim/

Op. Dr. Günnur Yüce, Kadın Hormon Bozuklukları, Genital Estetik ve Cinsel Sağlık Uzmanı

Tel: +90 312 514 6874

Gebelik ve Kadın Sağlığı ile ilgili yaptığım sosyal medya paylaşımlarım ve bilgilendirme videolarım için Instagram hesabımı ve YouTube kanalıma göz atabilirsiniz.

https://www.instagram.com/drgunnuryuce

https://www.youtube.com/drgunnuryuce

VİDEO GALERİ
Op.Dr. Günnur Yüce Op. Dr. Günnur YÜCE Kadın Hastalıkları ve Doğum
0(312) 514 6874